BİR HAZİN ÖYKÜSÜ AYRILIĞIN
Rüyalarım da bile yer yoktu sensizliğe.
Hiç düşünmemiştim bir gün ayrılılığın bizi de bulacağını, en sinsi zalimlikle yakalayacağını..
Hep benimdin, hep senindim, hep bizdik, hep beraberdik sevgili..
Ne yokluk, ne acılar yıldırmazdı bizi.
Biz vardık el ele, her güçlüğün hakkından gelen...
Az mı kurşun attık meteliğe, azmı ağladık ayrı kaldığımızda..
Yokluğunda kan kustum hatırlıyor musun?
Haberin olmamıştı...
Üzülürsün diye kanları saklı saklı dökmüştüm dudaklarımdan da, tek avaz'ım çıkmamıştı..
Kavuşacağımız günleri iple çekerken kaç mektup yazardık 24 saate sığmayan.?
Gözyaşlarımızı yol yapardık biz'i kavuşturacak olan!!
Mektuplarımız hala dolap üstünde ki o eskimiş çantada saklı..
Sarardılar belki, ama hala hatıraları yaşatıyorlar dün gibi...
Yıllar'a vurursak, çok zaman geçmiş üzerinden...
Oysa herşey dün gibi..
Beni hiç üzmeyişin, üstüme titreyişin, çok konuşmasan da gözlerin anlatırdı nasıl sevdiğini, sen bilirdin sana nasıl aşık olduğumu, nasıl taptığımı...
Ellerimiz hiç ayrılmazdı, aynı anda ölmek, aynı mezara girmek isterdik..
O taze fidanlar değiliz artık belki..
Zaman belki saçlarımıza ak, yüzümüze çizgiler eklemişti, ama sevgimize sevgi katmıştı bunca yıl...
Şimdi....
Silecek miyiz herşeyi bir kalem de, hem de bir hiç uğruna..
Gözümün tek nem'ine kıyamayan sen nasıl kapıyorsun kapılarını bu göz yaşı fırtına'ma...
Nasıl dönebiliyorsun arkanı, çekip gidiyorsun ardına bakmadan..
Ben seni bukadar çok severken tanımayı unutmuş muyum farkında olmadan?
Peki ilk aşkım son göz ağrım, sen nasıl istersen öyle olsun.
Sen kendi dünyan da mutlu ol, ben sensizlikte kahrolmaya devam.
Yanımda ki sen'i bulamayan ben, yokluğun da belki daha çok katlanırım sensizliğe..
Yeter ki sen mutlu ol, mutlu yaşa bundan sonra..
Ben mi?
Beni düşünme birtanem...
Ben nasılsa yokluğunda yaşayan ölü olacağım, şu an helvası kavrulan, son duası okunan....
Hoşçakal birtanem, hoşçakal ebediyen..
SAADET GÜLDÜRSÜN
2007 Münih
Yeni yorum ekle